3 GÖZ MUCİZELERİ !

☆☆☆ 3.GÖZ (CHAKRA) Mucizeleri Ve CHAKRA GÖZÜNÜ AÇMA YÖNTEMİ☆☆☆

3. GÖZ Alnımızdaki Olan Gözdür, Bu Göz İnsanlarda Kapalıdır Ve Buna GÖZ PERDESİ denir.Bu Gözü Açtıktan Sonra Diğer Boyuttaki yaşayan Canlıları Görebilirsiniz ( iki Gözünüzü Kapattığınız anda 3. GÖZ Açılmış olur Yani Diğer Boyuttaki Varlıkları gözünüzü Kapattığınız da Görürsünüz ) Bu Gözü Açarak Kendinizi Çok cok Geliştirebilirsiniz Hatta Dahi bile olabilirsiniz! Bazı İnsanların Bu gözü Doğuştan açık olabilir.

ajna çakra, bilinçlilik yolundaki farkındalığın merkezidir. Bu farkındalık artışıyla birliğe odaklanmak mümkün olabilir; Üçüncü Göz’ün açılmasıyla duyular ötesi algılar meydana çıkar, sezgisel biliş gelişir, düşüncemiz zaman ve mekânın sınırlarını aşmaya başlar. Bu kısıtlamaların ortadan kalkmasıyla da zihnin ve aklın sınırları aşılabilir.

 UYARI: Ajna Chakrasi (3.göz) Bilinclikisilerin açması Tavsiye edilir Çünkü Açtığınız Zaman göz Perdeniz ortadan kalkacaktır ve Cinleri kendi görünüşleri ile görebileceksiniz, Eğer Kalp hastalığınız var ise , Korku problemlerinizi var İse Bunu Yapmayın Aksi Taktirde Bunu Yaptıktan sonra Sorumlusu DEEP WEB TÜRKİYE DWT Grubu ve REMZİ ACAR Sorumlusu değildir .  

◇■◇■◇◇AÇMA YÖNTEMLERİ ♤♧♧■◇

ÜÇÜNCÜ GÖZ İÇİN MEDİTASYON
1. rahatsız edilmeyeceğiniz bir odada rahat bir yer bulup oturun.telefonun zilini kapatın

2.odanın güzel altın rengi,metalik bir ışıkla doldugunu hayal edin. Bu güzel ışık altın rengi aura ya sahip meleklerden gelmektedir.bu ışıgı bir kaçkez derin bir biçimde içinize çekip ciğerlerinizi bununla doldurun.ışıgı içinize çekerken bedeninizin yenilendiğini ve gevşediğini hissedin.içinize mümkün oldugunca çok ışık çekin ve sonra onu yavaşça dışarı verin

3.şimdi dikkatinizi iki gözünüzün arasındaki alana toplayın. Önünüzde,gözlerinizin arasında bir başka göz görün ya da hissedin.bu sizin üçüncü gözünüzdür.bu gerçek beliğinizin gözüdür.tüm yaşam tarihinizi kaydeden,ve siz öbür tarafa geçtiğinizde yaşamınızın bir özetini gösterecek olan gözünüzdür. Üçüncü gözünüzün kapağının açıkmı,kısmen açık mı,yoksa tamamen kapalı mı oldugunu görün yada hissedin.eğer göz kapağı açık değilse,altın ışıktan çok derin bir nefes çekin.bu ışığı başınızın içine getirin.şimdi nefesiniz ve niyetinizle,bu ışığı üçüncü gözünüzden geçirerek odaya verin.o ,içinden geçen temizleyici ışığa karşılık verirken üçüncü göz bölgenizde hafif bir baskı hissedebilirsiniz.nefes alıp vererek altın ışığı üçüncü gözünüzden dışarı yollamayı sürdürün

4.üçüncü gözünüzü temizlerken,ruhsal görünüzü engelleyebilecek her türlü düşünceyi de salıverebilirsiniz. Melekler sınırlayıcı inançları temizlemeniz için size yardıma hazır bir biçimde beklemektedirler.yapmanız gereken tek şey bu inançları temizlemeyi istemektir.onlar tüm işi sizin için yapacaklardır. Birkaç derin nefesle birlikte,gerçeği ya da geleceğinizi görme konusunda barındırdıgınız korkuları melekleriniz bırakmayı isteyin.meleklerinize,onları görme konusunda barındırdıgınız korkuları bırakmayı isteyin.onlara,ruhsal görünüzü yeniden uyandırmanızın sonucunda eleştirilme,baskı ya da zarar görme korkunuzu bırakmayı isteyin.kendiniz dahil,herhangi bir zamanda ve yerde ruhsal görüye sahip oldugunuz için size zarar vermiş olanları bağışlamayı isteyin

5.kesin bir karar ve niyetle,üçüncü gözünüzün kapağını açın. Kütfen bunun için çok zorlamayın ya da çabalamayın.sadece onu açmaya karar verin.onun yapmaya karar verdiğiniz herhangi bir bedensel hareket kadar doğal ve kolay bir biçimde açılmasına izin verin.onun açıldıgını gçrdüğünüzde hep böyle açık kalmasına karar verin.onu istediğiniz zaman da kapayabileceğini bilin

6.ruhsal görünüzü doğru haline dönüşecek şekilde temizlemenize yardımcı oldukları için meleklere teşekkür edin

***SES TONLAMASI ÜÇÜNCÜ GÖZÜNÜZÜ AÇAR***

Aynı zamanda “monoton bir nağme okumak” olarak da bilinen “tonlama” hızla durugörü yaratan başka bir yöntemdir.kadim mısırda,insarlar Thebes ‘in güneş tanrısının ismi olan “amon” ya da “amen” i tonlarlardı.amon ya da amen in ona bakan herkese gelecegin vizyonlarını getireceği söylenirdi.bu yüzden “amen” bazen durugörü uyandırıcı bir söz olarak tonlanır.ancak mısırlı yüksek rahipler verahibeler ,durugörünün bir putperest tanrının armaganı olmadıgını ,üçüncü gözden kaynaklanan dogal bir nitelik oldugunu bilirlerdi.mısırlılar “amen” sözcüğünün titreşimlerinin üçüncü gözü açtıgı sonucuna varmışlardı.bununla birlikte mısırlılar “aum” un üçüncü gözü açmak için “amen”den daha güçlü bir sözcük oldugunu keşfetmişlerdi

Yüksek rahipler ve rahibeler öğrencilerine “aum”un üç hecesinide ahh-uuuu-mmm olarak dikkatle telaffuz etmelerini öğretirlerdi.bu kadim sesleri tonlayarak sizde üçüncü göz bölgenizde titreşimler hissedebilirsiniz.onu hemen şimdi sessizce ya da yüksek sesle okumaya çalışın.her iki şekilde de ,her bir hecenin iki gözünüzün arasındaki alanı nasıl titreştirdiğini farkedeceksiniz.hatta bu esnada bir baskı ya da baş ağrısı gibi acı verici bir his de duyabilirsiniz,endilenmeyin.bu duyumlar sadece üçüncü göz kapağınızın bir süredir kullanılmayan paslanmış bir kapı gibi oldugunu gösterir

Eğer aum u her sabah ve her gece yatmadan önce yedişer kere okursanız ,bir hafta içinde ilahi rehberliğin berrak görsel simgelerini almaya başlarsınız.sadece hala ruhsal görü hakkında korkularınız varsa durugörü gerçekleşmeyebilir. Diğer yöntemleri Yorumda Belirteceğim.

☆☆ŞİMDİ SİZE 3. GÖZÜ AÇIK BİR MATEMATİK DAHİSİ BİR İNSANIN OLAYINI ANLATACAĞIM ☆☆☆

ESRARENGİZ ÜÇÜNCÜ GÖZ İLMİ

Alına sürülen sandal ağacı macunu veya kırmızı renkli işaretlerden söz etmeden önce aktarmak istediğim iki olay var. Bunlar bazı şeyleri anlamanı kolaylaştıracaktır. İkisi de tarihi gerçeklere dayanırlar.

1888 yılında, Hindistan’ın güneyinde yaşayan yoksul bir ailenin Ramanuja adını verdikleri bir oğulları oldu. O ileride çok ünlü bir matematikçi olacaktı. Çok fazla okuyamamış olsa da eşsiz bir matematik dehasına sahipti. Çok iyi eğitim almış olan matematikçilerin çoğu yıllar boyunca onlara eğitim verip rehberlik eden hocaları sayesinde ün yapmışlardı. Oysa Ramanuja üniversiteye bile gitmemiş ve kimseden de eğitim veya yardım almamıştı. Yine de matematikten anlayanlar dünyaya onun gibi bir matematikçinin daha gelmemiş olduğunu söylerler.

Büyük güçlükler sonucunda bir memur olarak iş bulmuştu ancak kısa sürede inanılmaz bir matematik yeteneğine sahip olduğu etrafta duyulmaya başladı. Birisi ona Cambridge Üniversitesi’nden zamanın en ünlü matematikçisi olan Profesör Hardy’e mektup yazmasını önerdi. Ramanuja mektup yazmadı ama çözmüş olduğu iki geometri kuramını Prof. Hardy’e gönderdi. Hardy bu durum karşısında büyük bir hayrete düştü; bu kadar genç birisinin bu kuramları çözebileceğine inanamıyordu. Hemen Ramanuja’ya bir yanıt yollayıp onu İngiltere’ye çağırdı. İlk tanışmalarında Hardy matematik alanında kendisinin bile onun karşısında bir çocuk gibi kaldığını hissetti. Ramanuja’nın dehası ve kapasitesi öylesine büyüktü ki, bu zihinsel güçle ilgili olamazdı çünkü zihin yavaş işler, düşünmek zaman alırdı. Oysa Ramanuja sorduğu sorulara anında yanıt veriyordu. Soru tahtaya yazıldığı ya da ona sözel olarak aktarıldığı anda hiç durup düşünmeksizin yanıt vermeye başlıyordu. Zamanın en büyük matematikçisi bunun nasıl mümkün olabileceğini bir türlü anlayamıyordu. Bir yüksek matematikçinin altı saatte çözebileceği ve yine de kesin yanıtı elde edip etmediğinden emin olamayacağı bir problemi Ramanuja anında ve hatasızca çözebiliyordu.

Bu onun yanıtlarını zihin yoluyla elde etmediğini kanıtlıyordu. Fazla bir eğitimi yoktu, hatta üniversite sınavında başarısız olmuştu. Zihinsel yeteneği olduğuna dair başka bir işaret de olmadığı halde matematik konusunda insan ötesi bir yeteneğe sahipti. Burada insan zekasının ötesinde bir durum söz konusuydu.

Otuz altı yaşında tüberkülozdan öldü. Hastanede kalırken Hardy iki-üç matematikçiyi de beraberinde götürüp onu ziyarete gitti. Bir şekilde Hardy’nin arabasını park ettiği yer Ramanuja’nın görüş alanına giriyordu ve onun plaka numarasını okudu. Hardy odasına girdiğinde ona plakasının benzersiz bir numaraya sahip olduğunu söyledi: Bu dört özel unsura dayanıyordu. Ramanuja bunu söyledikten sonra öldü. Onun ne demek istediğini anlamak Hardy’nin altı ayını aldı. Yine de söz ettiği dört unsurdan üç tanesini çözebilmişti. Ramanuja, ölürken bu dördüncü unsurun keşfedilmesini sağlamak üzere bu rakamın araştırılmasını vasiyet etmişti. O dördüncü bir unsur olduğunu söylediğine göre, böyle bir unsur mevcut olmalıydı. Ölümünden yirmi iki yıl geçtikten sonra bu dördüncü unsur bulundu. Ramanuja haklıydı.

Ne zaman bir matematik problemine göz atsa, iki kaşı arasında yer alan bölgede bir şeyler olmaya başlıyordu. İki gözü o noktayı merkez olarak alacak şekilde yukarı doğru dönüyordu. Bu nokta yogada üçüncü göz olarak tanımlanır. Ona üçüncü göz denir çünkü bu göz etkin hale gelirse olay ve durumları farklı boyutlardan ve bütünlük içinde görebilmek mümkün olur. Bu, evinin içinde küçük bir delikten dışarıya bakarken birden kapının açılmasıyla gökyüzünü olduğu gibi görebilmeye benzer. İki kaşın arasında küçük bir aralık mevcuttur ve bu Ramanuja’nın durumunda olduğu gibi bazen açılır. O bir problemi çözerken gözleri üçüncü gözüne doğru yöneliyordu. Bu olguyu ne Hardy anlayabilmiştir ne de diğer Batılı matematikçiler. Yakın gelecekte anlayabileceklerdir.